16 Aralık 2011

Çocuk Ruh Sağlığı (sayfa 50 araştırma)

ÇOCUK YETİŞTİRMEDE KULLLANILACAK YÖNTEMLER

n  Dikkat Edilecek Noktalar Hakkında Kısa Bir Yazı



Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesinde genel eğitimin eksik olduğu kabul edilmektedir. İnsanalar herhangi bir meslek sahibi olmak için eğitim görürken, anne ve baba olmak için ve çocuk eğitimi, bakımı konularında hiçbir eğitimden geçmezler. Genel olarak üç tip çocuk yetiştirmede yöntemine rastlanmaktadır.

Otoriter yaklaşımda, çocukta istenilen davranışın geliştirilmesi katı kurallarla sağlanır.

Demokratik yaklaşımda anne baba çocuklarından beklediği davranışın nedenlerinin çocuk tarafından anlaşılması için çeşitli açıklamalar yapar ve benimsemesini sağlamaya çalışır.

Çocuğu kendi haline bırakan ailelerde ise çocuk deneme yanılma yoluyla çevresini tanımakta ve keşfetmektedir. Kendisine fazla güvenen, kendini denetleyen, sorgulayan, araştırıcı, kendiyle barışık çocukların anne-babaları çocuğu hem denetler, hem de ondan bazı şeyleri talep eder. Aynı zamanda çocuğa karşı şefkatli, sıcak, akılcı davranılması ve çocukla iletişime her zaman hazır, istekli ve teşvik edici olunması gerektiğini bilirler.

Çocuğundan uzak ve daha az sıcak, otoriteler tarzda davranan anne-babaların çocukları ise kendinden daha az hoşnut, içine kapanıklık ve hırçın davranışlar belirlenir. Çocuğun iradesini kırmak için zor kullanmanın gerekli olduğunu düşünürler. Bu tür davranışların yoğun olduğu ailelerde çocuklar daha öfkeli ve pasif kişilik yapısına sahip olurlar.

Anne babalar akılcı ve soruna yönelik anlayışla çocuklarını yönlendirmelidirler. Konuşarak, iletişimle teşvik ederek, davranışların arkasında yatan mantığı anlatmaya çalışmalıdırlar. Çocuğa ciddi ve tutarlı biçimde rehberlik edilmeli, aile içinde bazı sorumluluklar geç kalmadan verilmelidir.




14 Aralık 2011

Çocuk Beslenmesi (sayfa 45 araştırma)


AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ – SAĞLIK OCAĞI

AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ
  

1.Aile Planlaması Nedir?

  
Sağlık Ocağında Hale Hanım(sorumlu hemşire)’la röportaj sayılabilecek 15 dk. Karşılıklı konuşma yaptım ve ona bazı sorular sordum.Aile planlamasını kısaca tanımlamasını istediğimde bana;
-‘’Ailelerin istedikleri zaman bakabilecekleri sayıda çocuk sahibi olması, çocuğu olmayan çiftlere de çocuk sahibi olması konusunda yardımcı olunmasıdır.’’Aile planlamasından yola çıkarak bir soru daha yönelttim;  ve Size bir hamile olup olmadığını anlamak için gelen bir anne adayı ve hamile kalmak isteyen bir bayan geldiğinde ilk olarak ne yapıyorsunuz?
-‘’ Hamile olduğunu düşünen anne adayına hamilelik testini veriyoruz ve test yapmasını istiyoruz eğer olumlu bir sonuç elde edersek aile hekimi bir reçeteyle yakında ki hastanenin kadın doğum uzmanına gönderiyoruz ve ultrasonla fetüsu tespit edip gebe kadını aylara göre belirli günlerde kontrole alıyoruz. Hamile kalmak isteyen bayan için biz bir şey yapamıyoruz sadece yine aile hekimi reçete yazarak çifti hastaneye sevk ediyor’’

Aile Planlaması Bilgilendirme Broşürü



Aile Planlaması Bilgilendirme Broşürü


2.Gebe Anne Adayını Nasıl Kontrol Ediyosunuz?

Hale Hanım’a bu soruyu yönelttiğimde bana kısaca cevap verdi ve bende bunları maddeler haline getirdim:
-Gebe bayanı ilk olarak sistemimizde kayda geçiyoruz,
-Bebeğin ultrason görüntülerini inceliyoruz, anneye özel kontrol takvimi oluşturuyoruz,
Doğum Bilgilendirme Broşürü
-Anne adayını hangi ayda ne sıklıkla kontrol edeceğimizi belirliyor ve anne adayını bilgilendiriyoruz. Anne adayı gebeyken iki adet  tetenoz aşısı uyguluyoruz,
-Son 3 ayda kontrolleri sıklaştırıyoruz ve anne adayını doğuma ve sonrasına hazırlamak için bilgilendiriyoruz.

Doğum Öncesi Bakım Bilgilendirme Broşürü
Doğum Öncesi Bakım Bilgilendirme Broşürü
 
3.Doğum Sonrasında Nasıl Takip Ediyorsunuz?

Cevap karşısında bunları da maddelendirdim:
-Lohusalık döneminde anne sağlık ocağına gelirse onu bebeğin bakımı konusunda bilgilendiriyor ve tavsiyelerde bulunuyoruz,
-Bebeğin boy, kilo, baş çevresi, bıngıldaktan muayne ederek sonuçları not ediyoruz.Anneyede her hangi bir şikayeti olup olmadığını soruyor ve annenin boyunu, kilosunu, göğüs çevresini ölçerek değerlendirmeye alıyoruz.
-Gebeyken yapılan 2 tetenoz aşısının 3. Anneye yapıyoruz.Doğumdan sonra doğumun zorluğuna yada kolaylığıma göre anneye belirli bir müddet vererek cinsel ilişkiye girmemesi konusunda bilgilendiriyoruz.
-Bebeği düzenli aralıklarla aşı ve sağlık kontrolleri için kontrol tarihlarini belirliyor anneyi bilgilendiriyor ve bebeği 1 yaşına kadar gözlem altında tutuyoruz.


Yeni Doğan Bebek Bakımı Bilgilendirme Broşürü
Yeni Doğan Bebek Bakım Broşürü
Bebeklerin Aşı ve Muayne Oldukları Oda

Hemşirelerin Bebeklere Uyguladıkları Aşıların Takvimi
Beşli Aşı Uygulama Tablosu
Bebeklerin Ağırlıklarının Ölçüldüğü Tartı
Bebeklerin Boylarının Ölçüldüğü Cetvel
Aşı Kartı (önyüzü)
Aşı Kartı (arka ya da iç yüzü)
Gebe Takip ve Aile Planlaması Muayne Odası
Doğum Kontrol Masası 
Aile Hekimlerinin ya da Hemşirelerin Gerektiğinde Kullandığı Rehberler

11 Aralık 2011

Müzik - (sayfa 16 araştırma)



ÇOK EĞLENDİM ŞARKIYI ÖĞRETİRKEN :)


ETKİNLİK PLANI MÜZİK

OKUL:   SEVİMLİ YUMURCAKLAR OKULLARI (KREŞİ)

SINIF:   Şirinler Sınıfı

YAŞ GRUBU:  3 – 4 yaş grubu

KONU / TEMA:  Hayvanlar ve Beslendikleri  Yemekler

ŞARKI ADI:  Hayvanlar

MATERYAL:  Ritm Sopası

MEKAN:  Sınıf

SÜRE:  15 dk.

ŞARKI:   ‘’Köpeğim hav hav hav der (kedicim mırnav mırnav)
                   Köpeğim benden ne ister
                   Köpeğim hav hav hav der
              Köpeğim benden et ister(kedicim benden süt ister)
              Hadi gel hadi gel cici köpeğim(x2)  (cici kedicim)
              Hadi gel ben sana et vereyim (x2)’’ (süt vereyim)

DEĞERLENDİRME:  Kendi açımdan kendimi değerlendirirsem: aşırı derecede yorucu, çok verimli ve eğlenceli bir 15 dakika geçirdim.

PARMAK OYUNU ÖĞRETİRKEN :)

BİRAZ İLGİSİZ DURUYORLAR AMA SONRA İLGİLERİNİ ÇEKMEYİ BAŞARDIM :)

VEE SONUNDA ŞARKIYI HEP BERABER SÖYLEDİK :D






Çocuk Ruh Sağlığı (sayfa 44 araştırma)

AİLENİN TANIMI, YAPISI VE ÖNEMİ
Aileyi araştırma yaparken beğendiğim 2 tanımda toplamak istiyorum:
1.     
  TANIM:   Ailenin Tanımı ve genel değerlendirme:  Aile ana-baba çocuklar ve tarafların kan akrabalarından oluşan ekonomik ve toplumsal birliktir. Toplumun en küçük birimidir. Bunun içindir ki toplumlardaki değişim aile yapısını da birebir etkileyecek, toplumun biçimlenmesini sağlayan sosyoekonomik ve kültürel koşullara aileyi de biçimlendirecektir. Ailenin toplumda belli görevleri vardır. Biyolojik yani üremeyi devam ettiren kurum olması, ekonomik görevi, koruyuculuk görevi, psikolojik görevi ve eğitim görevi.

2.      
TANIM:  Aile; insanın dünyaya gelmesinin meşru zemini. Anne ve baba adı verilen mühendislerin, Allah'ın verdiği çocuk denilen malzemeyi işleyerek topluma, renk renk, çeşit çeşit kişilikte insanları yapılandırıldıkları kurum.
 Aile; insanı insan olmaya ve daha sonra da topluma hazırlayan donanma üssü. İnsanı insan yapacak cevherleri şartsız sevgi, doğru ilgi ve değer suyu ile dengeli bir şekilde büyütüp, kendi inandıkları ve yaşadıkları yol haritalarını da eline verip hayat yolculuğuna uğurladıkları ana istasyon.
    
AİLENİN ÖNEMİ İSE;
Yine araştırırken gördüğüm sitelere ve okuduğum yazılara göre aile; ‘toplumun en küçük birimidir’, ‘toplumun temel yapı taşı’, ‘dünya nüfusu için aile planlaması ve aile’ yada ‘Türkiye’nin geleceği için aile’ gibi başlıklar ve yazılar okudum. Ama bunlar biraz bana uzun ve sıkıcı geldiği için kendim bu konuyu özetleyerek yazmak istedim. Bence ‘Ailenin Önemi’ diye bir başlık, bir kavram, bir düşünce olmamalı. ‘Neden?’ diye sorarsınız çünkü, Aile zaten önemli, insanlığın ve toplumun devamı, gelecek nesillerin ruh sağlığı için mühim. Yani sonuç olarak ‘AİLENİN ÖNEMİ’ adı altında bir konuyu tartışmaya bile gerek olmasığını düşünüyor, eğer ilerde daha güzel bir dünyaya (her bakımdan) sahip olmak istiyorsak son söz olarak; AİLE  demek istiyorum.

 MODERN DÜNYADA EVLİLİK
(Bu konu ile ilgili hoşuma giden bir makale yayınlamak istedim)
 
    ''Çağdaş dünyada evlilik müessesesinin çabuk yıprandığı durumu, bireysel düzlemde esefle gözlemlediğimiz bir vaka. İstatistikler de bu sosyal sorunun varlığını doğrulamakta ve giderek artacağının da sinyallerini vermektedir.Nikahın modern dönemlerde zamana karşı dayanıksız kalması, "Ne oluyor?" sorusunu aslında her kesimde sordurmaktadır.
Öncelikle şunu söyleyelim: Geleneksel kültürünü çatlatan, sâbit değerlerinde tereddütler yaşayan ve modern hayat tarzına yelkenlerini açmış her toplumda yaşanan bir fenomen bu. Doğu'da da Batı'da da durum değişmiyor. Müslüman ve Hıristiyan dünyada da, Hindu ve Budist dünyada da durum aynı.
Bunun temel nedeni, evlilik müessesesinin toplumların modernleştikleri ölçüde zamana karşı dayanıklılığını yitirmesinde yatmaktadır.
     İnsanoğlu kadar eski olan evlilik kurumu toplumların algı dünyalarındaki dönüşüme paralel dönüşüyor, bu zeminde evlilikten beklentiler farklılaşıyor, kutsalla anlamını bulan nikah anlam zenginliğini kaybediyor.Boşanma oranları bugün olduğu gibi büyük toplumsal bir soruna mâzide dönüşmediyse, evlilik müessesesinin kendisini tehdit eden bir noktaya hiç ulaşmadıysa, sebebini bahsettiğim algı dünyasındaki dönüşümde aramak gerek.
Bugünkü sorunun çapının küresel boyutlara ulaşması insan neslinin sayısının artması, istatistiklerin düne nazaran bugün daha bilimsel yapılması, dünyanın bir köşesinde yaşanan hadiselerin iletişim teknolojisi sayesinde diğer köşelerinde de akis bulması gibi nedenlerle izah edilemez, çünkü sorun daha derinlerde. Bu tür açıklamalar bir yere kadar geçerli olmakla beraber, yaşanan vakayı izah etmekte yetersiz kalmaktadır. Oysa sorunun özünü, tekrar etmekte fayda görüyorum, modern insanın zihin kurgusu ve bu kurguya paralel hayattan beklentileri oluşturmaktadır.

    Velhâsıl, hayat, modern evlilikler için çok uzun. Eşler, evlilikten umduklarını bulamayınca, çareyi hızlı çağın ruhuna uygun hızlı boşanmalarda arıyorlar. Bu da dünya cennetini dünyada kuramayan modern yığınlarda hayâl kırıklığı üretmektedir.''

 ANNE – BABA OLMAK
(konusu ile ilgili makale)

Anne baba olmak toplumsal hayat içinde önemli bir geçiş sürecidir. Bireyler çocuk sahibi olduklarında çekirdek aile olarak kabul edilirler.

Bu geçiş bir çok toplumda çok önemsenir. Çocuk sahibi olmaya karar verme sürecinde hem toplumsal kurallar hem de anne-baba adaylarının hazır hissetmeleri belirleyicidir. Bir çok toplum anne-baba olmayı teşvik ederken bir yandan da anne-baba adaylarının çocuk eğitimi ve gelişimi konusundaki bilgilenmeleri geleneksel yöntemlerin kullanılması yoluyla gerçekleşir.
Özellikle bizim toplumumuzda aile büyükleri çocuğun nasıl büyütülmesi ve nasıl eğitilmesi gerektiği konusunda söz sahibidirler. Anne-baba adayları da bu konuda bilgi ve deneyime sahip olmadıkları için kendilerinden daha deneyimli kişilerin yöntemlerini uygulamayı tercih ederler.

Yapılan araştırmalar birçok anne-babanın yeterince hazır hissetmedikleri ve bilgi sahibi olmadıkları halde sırf “olması gerektiği” için çocuk sahibi olduklarını göstermektedir. Bu da sonrasında hem çocukla ilişkide hem de onun eğitimi ve gelişimiyle ilgili problemlerin çözümünde anne-babaların sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.

Aslında anne-baba olmak çok ciddi hazırlık gerektiren bir durumdur. Anne-baba rolü çok fazla sorumluluk isteyen, geri dönüşü olmayan, bir çok bilgi ve beceri edinmeyi ve sosyal anlamda bir çok fedakarlıklar yapmayı gerektiren bir roldür. 



  Türkiye İstatistik Kurumu  2011 Yılı;
     Evlenme Ve Boşanma İstatistikleri

Evlenme İstatistikleri
  
Bu yılın ikinci çeyrek verilerine göre, 3 aylık dönemde 169 bin 787 çift evlendi. Evlenenlerin sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 artış meydana geldi. Evlenme sayısında en büyük artış yüzde 9,3 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gözlenirken, Ortadoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 0,5’lik bir düşüş görüldü.

Boşanma İstatistikleri
  
2011 Boşanma istatistiklerine göre, 2010 yılının 2. döneminde 33 bin 139 çift boşanırken, 2011 yılının 2. döneminde 33 bin 702 çift boşandı. Geçen yılın aynı dönemine göre boşanma sayısı yüzde 1,7 arttı. Boşanma sayısında en fazla artış yüzde 8,3 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi. Bu dönemde boşanma sayısında en fazla düşüş yüzde 10,6 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşti.
Bu arada 2011 yılı ikinci döneminde meydana gelen boşanmaların yüzde 40,1’i evliliğin ilk 5 yıl içinde, yüzde 24,3’ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşti.
(bu istatistikler en yakın zamanda yapılan; nisan, mayıs, haziran aylarını kapsamaktadır.)

Erken Çocukluk - (sayfa 31 - etkinlik 2)

1.      SEVİMLİ YUMURCAKLAR OKULLARI (KREŞİ)- ŞİRİNLER SINIFI



1.     1.Ortam çocukların büyük kas gelişimi için yeterli mi?
-       Sınıfta yaptığım etkinlikte, oynattığım oyunlarda ve yaptığım bir çok gözleme göre; ortam hareket etmeleri ve büyük ve  kas gelişimleri için uygun ve yeterli.

2.     2.Çocukların grup çalışmaları için ortam yeterli mi?
-       Çocukları grup çalışması yaparken görmedim ama sınıf öğretmenine sordum ve aldığım cevaba göre; sınıf ortamı bazen yeterli olmadığı için öğretmende sınıfa 2 masa yerleştirmiş ve 5’er kişilik gruplar oluşturmuş.(grupları 15 günde bir olarak değiştiriyormuş.)
     3. Gruptaki çocuk sayısına uygun alan ayrılmış mı?
         - Yukarıda ki soruda da belirttiğim gibi; 2 masa şeklinde 5’er kişi olmak üzere   grup olunmuştur. Yani alan ayrılmıştır.
     4. Raflı dolaplar var mı?
         - Çocuklara ait raflı dolaplar yok; öğretmene ait çocukların etkinliklerinin ve malzemelerinin konduğu dolaplar var.
    5. Bu dolaplardaki malzemeler çocukların kolayca ulaşılabileceği şekilde konmuş mu?
         -  (bu soruyu öğretmenin dolabına göre cevaplıyorum) Öğretmen dolabına çocukların ulaşabileceği şekilde ama, çocukların dolabı karıştırmaları yasak.
   6. Her çocuğa yetecek malzeme mevcut mu?
        - Bunu ben kendim görmek istediğim için öğretmenden izin aldım ve öğretmene ait dolabı biraz karıştırdım ve malzemeleri tek tek saydım. Sonuç olarak yeterli sayıda hatta fazla malzeme bile vardı diyebilirim.


Şirinler Sınıfı :)
Şirinler Sınıfı :)

4 Aralık 2011

Etkinlik Treni / 2. Hafta: Yırtma - Yapıştırma

Papatyamızı yapmaya başlarken :)





Uğur biraz isteksiz ama yapmaya devam :)













RENGARENK ve FEVKALADE papatyamızz :)


NOT : Etkinliği yaptığım kişi ; Uğur Bekoğlu 4 yaşında

Gelişim Alanları (sayfa 44- fiziksel gelişime uygun etkinlik hazırlama)

SEVİMLİ YUMURCAK OKULLARI

Şirinler Sınıfı (3-4 yaş)

25.11.2011

Fiziksel Gelişimi ve aynı zamanda belirli kavram - renkleri destekleyen etkinliğim :)


Ben etkinliği hazırlarken beni sabırsızlıkla ve merakla bekleyen Şirinler Sınıfı  :)

Etkinlik Başlasınn :)


Etkinli sonunda teşekkür etmek amaçlı şekerlerinin yerken :)
Ve onlar da bana teşekkür ederken :)



                    




Etkinlik Treni / 1.Hafta: Parmak Boyası

Parmak boyasına Başlarken :)













VEE EŞSİZ ŞAHASERR :)

NOT :  Etkinliği yaptığım kişi; Uğur Bekoğlu ve  4 yaşında